UMUT ÖZKAN YEREL YöNETIMLERE TARIHI ISIM çAğRıSı

Umut Özkan

Ankara’da Türk Tarih Kurumu Yerleşkesi tarihimiz için de önemli bir yeri olan ‘Namazgâh Tepesi’ olarak bilinen bölgede inşa edilmiştir. Komşu binalar da bu tarihi yerleşim yerinin en güzel yapılarıdır. Resim Heykel ve Etnografya müzeleri...

 'Ankara’da yerel tarih yazılsa nasıl yazılır?’ sorusunun cevabı için Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen’e ulaştım. Özgen, bir tarih profesörü. Tarih üzerine dersler vermiş, kitaplar yazmış yurt dışında görevler almış bir akademisyen. Daha önce kentlerin tarihi konusunda çalışmalar da yapmış. Bir süre Çankırı’da akademisyen olarak çalışmış. Bu sırada Çankırı Belediyesi Kent Araştırmaları Merkezi’nde çalışmalar yapmış. Bu çalışmalar sonucunda bir kitap ortaya çıkmış Çankırı’yla ilgili... Çankaya Köşkü Müzesi’nde de bir süre çalışmış. Bu yüzden Yüksel Özgen Hoca bir tecrübe ile kentlerin tarihi için şu yapılmalı diyor:

Prof. Dr. Yüksel Özgen

KENTLERDE TARİHİ İSİMLER SORUNU VAR

“Medeniyetler birbirini tamamlar, birini görüp birini görmemek olmaz bütüncül bakmak gerekir. Yerel yönetimler, kent araştırma merkezleri kurmalılar. Ayrıca kentlerde tarihi isimler sorunu var... Tarihsel farkındalık, kuşaklara tarihin kültürün ve sanatın belleklere aktarılmasını sağlayan araçtır. Önümüzdeki günlerde bir Ankara Çalıştayı yapılabilir. Atatürk’ün Ankara’ya gelişi ve Ankara’nın başkent oluşu nedeniyle her yıl tarihi bir etkinliğe ya da toplantıya kurum olarak ev sahipliği yapıyoruz. Bu bizim tarihi sorumluluğumuz. Bunlar daha sonra bildiri olarak yayımlanıyor. Ankara’da birçok tarihi şahsiyet mahallede, sokakta, caddede ya da yerel anlamda yaşıyor. Öyküsü ve kahramanlıkları var. Ankara’da tarih içinde gurur duyarak anlattığımız nesilden nesle aktarılarak gelen hikâyeler var. ‘Abidinpaşa’ isimli bir mahalle var. Tanıyor muyuz bu ismi? ‘Tunalı Hilmi’ isimli bir cadde var biliyor muyuz bu caddenin tarihsel içeriğini? Tarih aynı zamanda bir farkındalık içinde ilgi yaratmaktır. Bu da tarihi ve kültürü daha etkin bir hale getirmekle olur. İlk Meclis, İkinci Meclis, Cumhuriyet Müzesi’nin bulunduğu eski İttihat Terakki binaları, Hacı Bayram Veli Camii ya da müzelerimizi kent içindeki başka tarihi ve kültürel miraslarımızı bir farkındalık yaratarak; tanıtarak, anlatarak, yazarak olabilir. Tarih içindeki önemli kahramanlarımızı içine alan sokak, cadde, yer isimlerimizi geniş kitleler bilirse bundan mutluk duyarız. Tarihi gün yüzüne çıkarmış oluruz. TİKA’da görevliyken yurt dışında gördüğüm şehirlerin tarihi zenginliklerine hayran kalırdım. ‘Neden bizim şehirlerimizde olmasın’ derdim? Kurum olarak Cumhuriyet’in 100’üncü yılına ve başkentin 100’üncü yılına armağan bir kitap hazırlığını Türk Tarih Kurumu olarak bitirdik. Hürriyet Ankara aracılığıyla bir ‘Ankara Kitabı’ müjdesini size veriyoruz. Ankara’yı tarihi ve kültürel kimliğiyle ortaya koyacak bir kitap olacak. Önümüzdeki günlerde ‘Ankara’ kitabımız bir başvuru kaynağı olarak okuyucunun elinde olacak. Buram buram Ankara tarihi kokan bir kitap. Yine Ankaralılara bir müjde olarak vereyim; ‘Dericizade fotoğraf koleksiyonu’, Ankara için geçmişten günümüze tarihimizi ve kültürümüzü görsel olarak sunan, büyük bir fotoğraf koleksiyonudur. Türk Tarih Kurumu olarak bir protokolle bu koleksiyonu kendi bünyemize kattık. Tüm Ankaralıların araştırmasına, incelemesine açıktır.”

TARİHİ ŞAHSİYETLERİN İSİMLERİ YAŞATILMALI

Yüksel Özgen Hoca’nın makam odası, tarihin kitap olduğu bir oda gibi. Bir sehpada kitaplar sergi halinde duruyor... Duvarda tarihi Misak-ı Milli Haritası’nın ilk basımı görkemli bir şekilde duruyor. Yine Süheyl Ünver koleksiyonundan camiler ve Anadolu manzaraları, yağlı boya olarak duvarları süslüyor. Sohbetimize Kurum Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Puslu da bir süre eşlik etti. Yüksel Özgen Hoca sohbetimiz sırasında bu kurumun altyapısının, kurulmasının ve açılışının Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından yapıldığına dikkat çekti. Prof. Dr. Yüksel Özgen, yerel yönetimlere bir çağrıda bulunarak, “Biz her devlet kurumuna yardımcı oluruz. Köklü bir tarihsel birikime sahibiz. Tarihsel farkındalıklar yaratabiliriz. Yerel yönetimler ya da diğer kurum ve kuruluşlarla her türlü iş birliğine açığız” dedi. Özgen şunları da ekledi: “Nüfusun çok önemli bir bölümünün şehirlerde yaşamaya başlaması, şehirlerin yapısı, planlaması, korunması ve gelişimi gibi konuları ön plana çıkarmıştır. Bu kapsamda, şehirlerin tarihi de hem kültürel zenginlik açısından hem de şehrin gelecek planlamalarına yön verme boyutuyla araştırmacıların ilgisini çeken bir konudur. Burada belki de en önemli konu şehrin geçmişle bugünü ve geleceği arasındaki devamlılığın sağlanmasıdır. Dolayısıyla kentteki tarihi abidelerin korunması ve tanıtılması bu sürecin önemli bir parçasıdır. Bir diğer mesele ise şehirle bütünleşmiş tarihi şahsiyetlerin mahalle ve sokak isimleri başta olmak üzere, kamusal alanlarda yaşatılmasıyla tarihsel devamlılığın sağlanmasıdır. Ankara için örnek vermek gerekirse kentteki tarihi eserlere ilaveten Hacı Bayram (camii ve meydan), Atatürk, İnönü (bulvar), Abidin Paşa (mahalle), Tunalı Hilmi, Meşrutiyet, Fevzi Çakmak, Kâzım Karabekir (cadde), Ahmet Mithat, Halit Ziya, Ahmet Rasim (sokak) gibi isimlerin şehir sakinlerinin sıklıkla uğradığı ya da geçtiği bölgelerde yaşatılması, kent için öneme sahip tarihi kişi ve kavramlar üzerinden bir devamlılığa vesile olacağı ortadadır. Buna göre tarihi eserlerin muhafazası, tarihsel şahsiyetlerin adlarının uygun alanlarda yaşatılması şehirlerin tarihlerinin çalışılmasında ve öğrenilmesinde büyük önem taşımaktadır.” Unutmayın kentler, içindeki tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve sahiplenilmesi ile yaşar...

2024-05-03T04:10:47Z dg43tfdfdgfd